Öğür Think
Çok düşünüyoruz, manalı ve manasız şeyler kafamızda cirit atıyor. Derdi çok olanı -ki herkesin kendine göre çok- bu düşünceler rahatsız ediyor, kıvrandırıyor. Modern zamanın marazı düşünmek, ama bir vakitler büyüklerimizin yaptığı gibi tefekkür etmek değil, bilakis belki de boş durmaktan bile tehlikeli hâle gelen düşünmek. Bu dünyaya dâir her şeyi kafamıza takmak, meşrep ve mezhebimize göre öte dünyayı alakadar ediyor gibi durup -mesela yaradılış ile ilgili şeyler, kader mevzu- aslında küçük beyinlerimizin almadığı konularla kafamızı karıştırmaktan ibaret vesveselerle iştigal etmek. Tövbe or not tövbe diyen Şekspir Emmi'nin bile aklından geçmeyen, Bergson'un bile hayal dünyasında "bergittiği" (berkitmek: örtmek), feylesof Sakallı Celal'e permatik fabrikası açtıracak, Sokrates'e müdafasını yapmadan Tiktok'ta "benim hakkımda ne düşünüyorsan Allah sana iki katını versin" dedirtecek düşünceler.
Bu kadar sosyal ve asosyal medyadan patlayan Keban Barajı gibi akan bombardımandan dolan kafalar, yorgun, argın, sancı içinde olduğu kâfi değilmiş gibi, yeni bir hastalığı hemen buluverdiler, overthink! Bu benim overthink saatim falan filan. Bunun manası şu imiş ki, neticesinde gam gasavete sürükleyecek, midesini ishal edecek, metabolizmayı Çin malı gibi bozulacak seviyeye getirecek fiil. Faili kim? Kendin. Ne kadar trajikomik yahu, kendi kendine konuşurken laf lafı açıyor, birden bire, "ulan şu herife keşke falan deseydim" falan yatırımı yapsaydım, şimdi onlarla birlikte ben de yatıyordum, keşkeler, vay babasının düşmanlarını deyip çıkan bazı bir takım küfürümsüler daha neler neler... Bu asır bizi yordu, bizim imtihanımız elbette bu. Ama overthink denilen fiilden (adını bilmeden) öğürdük, bıktık. Belki de bundan ötürü geçen kendi kendime konuşurken lafın lafı açması neticesinde, böyle bir yazı yazayım, fevkalade kelime esprisi var deyip bunu yazdım. Dâr-ı bekâya ve dünyaya faydası olmayan fikirlerden bıktıran ve düşünmekten istifra ettiren işlere bizi sürükleyen bu sürecin adını değiştiriyor ve yeni nâmını ilan ediyorum: Öğür think!
Bu kadar sosyal ve asosyal medyadan patlayan Keban Barajı gibi akan bombardımandan dolan kafalar, yorgun, argın, sancı içinde olduğu kâfi değilmiş gibi, yeni bir hastalığı hemen buluverdiler, overthink! Bu benim overthink saatim falan filan. Bunun manası şu imiş ki, neticesinde gam gasavete sürükleyecek, midesini ishal edecek, metabolizmayı Çin malı gibi bozulacak seviyeye getirecek fiil. Faili kim? Kendin. Ne kadar trajikomik yahu, kendi kendine konuşurken laf lafı açıyor, birden bire, "ulan şu herife keşke falan deseydim" falan yatırımı yapsaydım, şimdi onlarla birlikte ben de yatıyordum, keşkeler, vay babasının düşmanlarını deyip çıkan bazı bir takım küfürümsüler daha neler neler... Bu asır bizi yordu, bizim imtihanımız elbette bu. Ama overthink denilen fiilden (adını bilmeden) öğürdük, bıktık. Belki de bundan ötürü geçen kendi kendime konuşurken lafın lafı açması neticesinde, böyle bir yazı yazayım, fevkalade kelime esprisi var deyip bunu yazdım. Dâr-ı bekâya ve dünyaya faydası olmayan fikirlerden bıktıran ve düşünmekten istifra ettiren işlere bizi sürükleyen bu sürecin adını değiştiriyor ve yeni nâmını ilan ediyorum: Öğür think!
Yorumlar
Yorum Gönder