Beleş çorba peşinde bir ömür

Hayat zor, çalışmaya mecburuz. Gerek kamu işi gerekse hususi şirketlerde ekmeğimizin peşinde geziyoruz. Özel şirketlerde çalışanlar hepsi yüzde yüz performansla çalışıyor gibi bir iddiam yok, lakin kamuda bu oran daha düşüktür gibi bir kanaati ben de paylaşıyorum. Çalışmamak üzere master yapan, hepimizin defaatle tesadüf ettiği muhtelif memur tipleri vardır. Görmediysek bile karikatür olarak kafamızda durur, bir sıra vardır, memur sıraya dönerek sistem gitti demektedir, halbuki al papazı ver kızı onlayn kağıt oyunlarının içiriğini çıkarmaktadır. Şahsen tesadüf ettiğim, kamu zararı memura şöyle bir misal vereyim: İsmi lazım değil dairesine işimi halletmek üzere girdim, girişi 3 adım geçmeden bir banko, sıramatik, bu matikte sadece üç düğme, A birimi, B birimi, C birimi. A birimindeki işim için düğmeye basmak için yaptığım hamlenin bu denli hızlı akamete uğrayacağını nereden bilebilirdim ey kâri! ‘Dur’ dedi bankonun başındaki memur. ‘Sen zinhar alamazsın, ben basacağım üç düğmeden birine, nere lazım sana’ diye ekşi sert bir ifade ile ben TC vatandaşını payladı. Gayri ihtiyari o adama tâbi oldum, ‘A birimi’ dedim. Düğmeye bastı ve sıra fişini koparıp verdi. Bu şahsın geçici bir vazife ile değil, devamlı orada olduğunu devam eden süreçte anladım. Adamın tek vazifesi 3 düğmeden birine basmak. Daha neler var neler, bu yazıdan sonra bana abi ben de şunu gördüm diye anlatacaksınız, eminim.

Haricinde, kamu sektöründe bir meslek grubu var ki, o kadar çalışıyormuş gibi görünüp -hiç çalışmıyor demek haksızlık olur- göründüğünden daha az çalışır. Bu meslek topluluğu vatandaşın derdiyle dertleniyor gibi yapıp aslında dünya yansa umrunda olmayan bir gruptur. Yahu tüm hepsi mi öyle bunların, hiç mi düzgünü yok, vardır elbette, fakat biz burada müesses kimliğin bizdeki tedâilerini yazıyoruz. Aynalara küs bu memurlarımız, havâi mavi hayaller peşinden, ne hedef ve ideallerle bu işe başladılar kim bilir. Yine kim bilir ki bu grup, meslek evvelinde beleş çorba deyince eli ayağı birbirine dolanıp, mama gören tıfıllara döneceğini bilmiyordu. Evet, çorba, hem de beleş çorba. Bu meslek erbabı, bayılır çorbaya, bizim tebayı âliyyemiz bunları muhtelif besin kaynaklarıyla doyurmaya bayılır. Caanım efenim, besin dediysek, az evvel zikrettiğimiz, sıvı halde bulunan besin, bunların favorisidir. Bunu bize niye yazdın yahu, ne bir hüküm çıkıyor buradan, ne bir ana fikir dediğinizi duyuyorum, evet haklısınız. Hani bir klişe vardır ya, bu da böyle bir hatıramdır diye. Acizane diyorum ki, bu da böyle bir tespitimdir, hadi eyvallah.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanayide çalışmamak için yüksek mektep okuyup sanayide işe başlayanlar derneği

Öğür Think